44 Yıllık Kiracı Evi Saraya Dönüştürdü

Evinin önündeki taşları kaldırıp yerine çekirdekten yetiştirdiği kayısı, üzüm, erik ve böğürtlen fidanlarını dikmiş. Beş yıl içinde meyveler vermeye başlayan bu ağaçlar, mahalle sakinleri ve yoldan geçenler tarafından paylaşılıyor. Palabıyık, “Herkes gelip üzümlerimden, eriklerimden yedi… Taşa bakacaklarına meyve ağaçlarına baksınlar istedim” diyerek duygularını dile getiriyor .

Semaver eşliğinde sohbetler, genç-yaşlı misafirlerle geçirilen keyifli sohbetler… Eşi Hasan Palabıyık’la birlikte evlerinin yanına bir ahşap oturma alanı inşa etmişler. Bu alan antika ve eski eşyalarla süslenmiş ve “Hasan Ağa Konağı” adını taşıyan bir tabelayla taçlandırılmış. Fadime Palabıyık, “Ne yapacağım sağa sola gitmeyi. Burası öyle güzel ki hem kapımın önü hem de burada oturduğumda daha mutlu oluyorum” diyerek bu alanın kendisi ve ailesi için ne kadar değerli olduğunu anlatıyor .

Dört evladını da bu evde büyütüp evlendiren Palabıyık, “Kiracı olmamız, evimize kötü bakacağımız anlamına gelmez. Kiracıyız diye hor bakmadık, evimizi tertemiz tuttuk. Ev sahiplerimiz bizi kendi evlatları gibi görüyor” sözleriyle kiracılık kavramına dair önemli bir mesaj veriyor. “44 sene bir evde kiracı olunur mu? Ama biz olduk…” diyerek sahiplenmenin ve sorumluluk bilincinin altını çiziyor .