Bir kadının değil, birçok kadının sessizliğinden, içsel çığlığından ve görünmeyen yaralarından doğmuş bir hikâyedir. Bu kitap, yalnızca bir kurgu olmanın ötesinde, hayatın içinde biriken acıların, kırılmaların ve umutların ortak dilidir. Her satırda, bazen bir annenin yüreğine gömülen hayal kırıklıkları, bazen bir evladın gözlerinde tükenen umut, bazen de toplumun kadınlara yüklediği rollerin ağırlığı vardır. Eserde anlatılanlar, yazarın bireysel yaşamından değil; gözlemlediği, dinlediği, hissettiği gerçeklerin süzülmüş hâlidir. Bu kitap sadece bir kurgu değil, aynı zamanda kültürel bazı yanlış aktarım ve kabulleri de sorgulayan bir eserdir. Kadınların hayatındaki sessizlikleri, görünmeyen fedakârlıkları ve kimseye anlatamadıkları duyguları okurun yüreğinde yeniden canlandırır. Anlatım, öğreten değil düşündüren bir dille ilerler; cevapları vermek yerine soruların cevabını okuyucunun takdirine bırakır. Her kelime, bir yüzleşmenin, bir fark edişin ve bazen de bir suskunluğun yankısıdır. “Çocuklarım Benim Dünyam mı?”; anneliğin kutsallığını değil, yükünü, sessizliğini ve gerçekliğini anlatır. Kadınların iç dünyasına ayna tutarken, toplumun unuttuğu bir hakikati hatırlatır: Sevgi bazen bir sığınak, bazen bir esaret olabilir. Bu kitap, geçmişe bir selam, geleceğe bir dua, şimdiye ise bir aynadır. Ve şimdi soruyor yazar okurlara;Çocuklarınız sizin dünyanız mı?
Kültür-Sanat
Yayınlanma: 23 Ekim 2025 - 13:50
Güncelleme: 23 Ekim 2025 - 18:59
Çocuklarım Benim Dünyam mı?
Bir kadının değil, birçok kadının sessizliğinden, içsel çığlığından ve görünmeyen yaralarından doğmuş bir hikâyedir. Bu kitap, yalnızca bir kurgu olmanın ötesinde, hayatın içinde biriken acıların, kırılmaların ve umutların ortak dilidir.
Kültür-Sanat
23 Ekim 2025 - 13:50
Güncelleme: 23 Ekim 2025 - 18:59
İlginizi Çekebilir









