Gazeteci Fehmi Koru, Ahmet Davutoğlu’nun ayrı, Ali Babacan’ın ayrı parti kuracaklarını, Abdullah Gül’ün de birikimi ve tecrübesiyle Babacan’ın yanında yer alacağını söyledi.
Gazeteci Fehmi Koru, TV 5’de yayınlanan ve gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sunduğu “Kulis Ankara” programına konuk olarak, güncel siyasî gelişmelere dair soruları cevapladı.
Fehmi Koru, ‘yeni parti’ iddialarına dair düşüncesinin sorulması üzerine, “Herhalde önümüzdeki günlerde, eğer içeriye çok fazla el atılmışsa, AK Parti içerisine, orada başka homurtuların dışarıya yansıyabileceğini düşünüyorum; ama ben, Ahmet Davutoğlu’nu, o beklenen partinin kurucusu olarak görmüyorum. Yani Ahmet Davutoğlu da bir parti kurmak istiyor, belli; ama esas AK Parti çevrelerinin, toplumda yeni bir parti ihtiyacı olduğuna inananların beklediği partinin, o olduğu kanaatinde değilim.” diye konuştu.
“Yani başka sürpriz bir çalışma mı var?” sorusu üzerine de Koru, “Zaten bu biliniyor. Bazı isimler de telâffuz ediliyor zaten. Herkes zaten konuşuyor bu isimleri. İşte Abdullah Gül’ün ismi geçiyor, Ali Babacan’ın ismi geçiyor.” dedi.
Kendisinin, herkesin bildiklerinden daha fazlasını bilmediğini ifade eden Koru, program sunucusu Mustafa Yılmaz’ın “İki ayrı parti diyorsunuz o zaman, gündemde. Bir, Sayın Davutoğlu’nun yürüttüğü bir süreçte yaşanan partileşme süreci, doğru anlamak adına soruyorum, bir de Abdullah Gül, Ali Babacan’ın birlikte yürüttüğü ayrı bir parti. Yani Türkiye, iki partiyle (mi) tanışacak?” sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Öyleye benziyor. Eğer olursa, böyle olacağa benziyor. Yani neticede bu insanlar, sonunda karar verecekler. Şimdi sizin bir takviminiz olabilir. O takvime göre de adımlar atabilirsiniz. Manifestonuzu yayınlarsınız, bir homurtulara sebep olabilirsiniz; ama son kerteye geldiğinizde, oturup arkadaşlarınızla düşünürsünüz. ‘Şu anda parti kurmayalım’ diyebilirsiniz. Ya da siz, başka bir parti kurmak için yola çıkarsınız, bir bakarsınız yeni bir ortam oluşmuş. Bu ortam, işte ‘(kızgın) demiri soğutma’, ‘Türkiye İttifakı’ ile başlayan ve geçmişte beraber olduğunuz partiye gelin. Siz, eski katkılarınızı verin’ demeye doğru dönüşmüş… ‘O zaman niye parti kuralım ki? Gidelim, kendi partimizi ihya edelim’ de diyebilirsiniz. Onu ben bilemem; ama görebildiğim kadarıyla AK Parti’nin bu günkü halinin rahatsızlık doğurduğu bir kitle var.
Gazeteci Fehmi Koru, TV 5’de yayınlanan ve gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sunduğu “Kulis Ankara” programına konuk olarak, güncel siyasî gelişmelere dair soruları cevapladı.
Fehmi Koru, ‘yeni parti’ iddialarına dair düşüncesinin sorulması üzerine, “Herhalde önümüzdeki günlerde, eğer içeriye çok fazla el atılmışsa, AK Parti içerisine, orada başka homurtuların dışarıya yansıyabileceğini düşünüyorum; ama ben, Ahmet Davutoğlu’nu, o beklenen partinin kurucusu olarak görmüyorum. Yani Ahmet Davutoğlu da bir parti kurmak istiyor, belli; ama esas AK Parti çevrelerinin, toplumda yeni bir parti ihtiyacı olduğuna inananların beklediği partinin, o olduğu kanaatinde değilim.” diye konuştu.
“Yani başka sürpriz bir çalışma mı var?” sorusu üzerine de Koru, “Zaten bu biliniyor. Bazı isimler de telâffuz ediliyor zaten. Herkes zaten konuşuyor bu isimleri. İşte Abdullah Gül’ün ismi geçiyor, Ali Babacan’ın ismi geçiyor.” dedi.
Kendisinin, herkesin bildiklerinden daha fazlasını bilmediğini ifade eden Koru, program sunucusu Mustafa Yılmaz’ın “İki ayrı parti diyorsunuz o zaman, gündemde. Bir, Sayın Davutoğlu’nun yürüttüğü bir süreçte yaşanan partileşme süreci, doğru anlamak adına soruyorum, bir de Abdullah Gül, Ali Babacan’ın birlikte yürüttüğü ayrı bir parti. Yani Türkiye, iki partiyle (mi) tanışacak?” sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Öyleye benziyor. Eğer olursa, böyle olacağa benziyor. Yani neticede bu insanlar, sonunda karar verecekler. Şimdi sizin bir takviminiz olabilir. O takvime göre de adımlar atabilirsiniz. Manifestonuzu yayınlarsınız, bir homurtulara sebep olabilirsiniz; ama son kerteye geldiğinizde, oturup arkadaşlarınızla düşünürsünüz. ‘Şu anda parti kurmayalım’ diyebilirsiniz. Ya da siz, başka bir parti kurmak için yola çıkarsınız, bir bakarsınız yeni bir ortam oluşmuş. Bu ortam, işte ‘(kızgın) demiri soğutma’, ‘Türkiye İttifakı’ ile başlayan ve geçmişte beraber olduğunuz partiye gelin. Siz, eski katkılarınızı verin’ demeye doğru dönüşmüş… ‘O zaman niye parti kuralım ki? Gidelim, kendi partimizi ihya edelim’ de diyebilirsiniz. Onu ben bilemem; ama görebildiğim kadarıyla AK Parti’nin bu günkü halinin rahatsızlık doğurduğu bir kitle var.