Bu yeniliğin merkezinde, grafen takviyeli lityum-iyon hücreler yer alıyor. Hücrelerin içine yerleştirilen termal tepkili mikro kanallar, sıcaklık yükseldiğinde genişleyerek özel bir soğutma jelinin anında dolaşımını sağlıyor. Harici soğutma sistemlerine gerek kalmadan, pil adeta yaşayan bir organizma gibi kendi sıcaklığına tepki veriyor.
Kullanılan jel ise sıradan bir sıvı değil: Bor nitrür ile zenginleştirilmiş, yanıcı olmayan bir polimerden oluşuyor. Bu malzeme ısıyı sudan 10 kat daha hızlı dağıtıyor, zamanla bozulmuyor ve sızma yapmıyor. Laboratuvar testlerinde, bataryanın aşırı yük altında bile %40 daha serin kaldığı görüldü — hızlı şarj sırasında ya da uzun süreli hızlanmalarda bile.
Gerçek araç testlerinde ise piller kasıtlı kısa devrelere ve yüksek ısıya maruz bırakıldı — hiçbirinde yangın çıkmadı, deformasyon gözlenmedi. ABD Ulaştırma Bakanlığı, bu yeni nesil batarya tasarımını federal güvenlik standartlarına dahil etmeyi değerlendiriyor.
Elektrikli araçlarda güvenliği bir üst seviyeye taşıyan bu buluş, pil teknolojisinde yeni bir çağın habercisi olabilir.
Kullanılan jel ise sıradan bir sıvı değil: Bor nitrür ile zenginleştirilmiş, yanıcı olmayan bir polimerden oluşuyor. Bu malzeme ısıyı sudan 10 kat daha hızlı dağıtıyor, zamanla bozulmuyor ve sızma yapmıyor. Laboratuvar testlerinde, bataryanın aşırı yük altında bile %40 daha serin kaldığı görüldü — hızlı şarj sırasında ya da uzun süreli hızlanmalarda bile.
Sisteme entegre edilen yapay zekâ tabanlı katman ise pilin ısıl davranışını sürekli modelleyerek olası “sıcak noktaları” önceden tahmin ediyor. Isı kaynaklı tehlikeler tespit edildiğinde, sistem milisaniyeler içinde yalnızca o hücre segmentini devre dışı bırakıyor, geri kalan pil ise çalışmaya devam ediyor. Bu düzeyde bir hassas kontrol, batarya teknolojisinde şimdiye kadar görülmemiş bir yenilik.
Elektrikli araçlarda güvenliği bir üst seviyeye taşıyan bu buluş, pil teknolojisinde yeni bir çağın habercisi olabilir.









