Kazı ekibinden alınan bilgilere göre, bulunan yapılar içerisinde ezme taşları, pres sistemleri, depolama küpleri (pithos) ve üretime dair organik kalıntılar tespit edildi. Bu bulgular, Bathonea’nın yalnızca bir liman kenti olmadığını, aynı zamanda tarımsal üretim ve ticaret merkezi olarak da önemli bir rol üstlendiğini gösteriyor.Tarihi Önemi Büyük Uzmanlar, keşfedilen bu atölyelerin M.S. 2. yüzyıldan Bizans dönemine kadar aktif kullanılmış olabileceğini belirtiyor. Zeytinyağı ve şarabın hem dini ritüellerde hem de günlük yaşamda büyük öneme sahip olduğu düşünüldüğünde, bu tesislerin ekonomik değerinin oldukça yüksek olduğu ifade ediliyor.Bathonea’nın Stratejik Konumu Küçükçekmece Gölü kıyısında yer alan Bathonea, antik çağda Marmara Denizi’ne açılan doğal bir liman konumundaydı. Bu yeni keşif, kentin Ege ve Akdeniz ticaret ağlarıyla bağlantılı olduğunu ve üretilen ürünlerin deniz yoluyla ihraç edildiğini düşündürüyor.Kazılar Devam Ediyor Kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde, ulusal ve uluslararası bilim insanlarının katılımıyla sürdürülüyor. Arkeologlar, bu üretim alanının yanında yerleşim, depo ve ticaret yapılarının da ortaya çıkarılabileceğini belirtiyor.Uzmanlardan İlk Yorumlar Arkeologlar:
“Bu bulgu, İstanbul’un antik dönem ekonomik tarihini yeniden yazdırabilir. Bathonea, sadece askeri veya stratejik bir merkez değil, aynı zamanda üretim ve ihracat üssüydü.”Sonuç Bathonea Antik Kenti'nde bulunan zeytinyağı ve şarap atölyesi, bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamına dair önemli ipuçları sunuyor. Kazılar ilerledikçe, İstanbul’un binlerce yıllık gizli geçmişi daha da netleşecek.
“Bu bulgu, İstanbul’un antik dönem ekonomik tarihini yeniden yazdırabilir. Bathonea, sadece askeri veya stratejik bir merkez değil, aynı zamanda üretim ve ihracat üssüydü.”Sonuç Bathonea Antik Kenti'nde bulunan zeytinyağı ve şarap atölyesi, bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamına dair önemli ipuçları sunuyor. Kazılar ilerledikçe, İstanbul’un binlerce yıllık gizli geçmişi daha da netleşecek.









