1984 yılında teorisini kanıtlamak isteyen Marshall, çarpıcı bir adım attı. Canlı H. pylori bakterisi içeren bir petri kabını içerek kendi üzerinde deney yaptı. Kısa süre içinde mide iltihabı, bulantı ve kusma gibi belirtiler gösterdi. Yapılan endoskopi sonucunda bakteriyel enfeksiyon doğrulandı. Marshall, ardından antibiyotik tedavisi uygulayarak tamamen iyileşti ve böylece ülserlerin gerçek nedeninin bu bakteri olduğunu kesin olarak ortaya koydu.Marshall ve Warren’ın bu çığır açan çalışması, ülser tedavisinde devrim yarattı. O güne dek ömür boyu süren asit baskılayıcı tedavilerle yalnızca semptomlar kontrol altına alınırken, artık antibiyotik tedavisiyle kalıcı iyileşme sağlanabiliyordu. Bu keşif, yalnızca klinik uygulamaları değil, gastrointestinal hastalıklar konusundaki anlayışı da köklü biçimde değiştirdi.İkili, bu olağanüstü katkılarının karşılığını 2005 yılında Nobel Tıp Ödülü’nü kazanarak aldı. Barry Marshall’ın cesareti ve her ikisinin bilime olan sarsılmaz bağlılığı, tıp tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
Sağlık
Yayınlanma: 23 Temmuz 2025 - 09:08
Bir Yudum Cesaretle Tıp Tarihini Değiştirdiler
1980’li yılların başında Avustralyalı doktor Barry Marshall, mide ülserlerinin başlıca nedeninin stres ve baharatlı yiyecekler olduğuna dair yaygın tıbbi inancı sorguladı. Patolog Robin Warren ile birlikte çalışan Marshall, gastrit ve ülser hastalarından alınan biyopsilerde Helicobacter pylori isimli bir bakteri gözlemledi. Ancak bulgularına rağmen, tıp camiası bakterilerin midenin asidik ortamında yaşayamayacağını öne sürerek bu iddiayı büyük ölçüde reddetti.
Sağlık
23 Temmuz 2025 - 09:08









