Araştırmacılar, mangrov ağaçlarının tuz tolerans mekanizmasını çözümleyerek bu sistemi pirinç, buğday ve mısır gibi temel tarım ürünlerine uyarladı. Bitki köklerindeki iyon kanallarını yeniden programlayan bilim insanları, köklerin fazla tuzu dışarı atmasını, suyu ise tutmasını sağladı. Bu sayede bitkiler, mangrovların gelgit bölgelerinde hayatta kalma yöntemini taklit ediyor.Pilot denemelerde elde edilen ürünlerin verimi, tatlı suyla yetişen geleneksel ürünlere neredeyse eşit çıktı. Brezilya’nın kıyı bölgelerinde kurulan deneme tarlalarında daha önce tarıma elverişsiz olan topraklarda artık tahıl ve sebze üretimi yapılabiliyor.Küresel ölçekte tarım, mevcut tatlı su kaynaklarının %70’ini tüketiyor. Uzmanlar, iklim krizinin neden olduğu kuraklıklar arttıkça bu yeni yöntemle deniz suyunun tarımsal üretime kazandırılmasının hayati önem taşıyacağını vurguluyor.Bu yenilik yalnızca gıda güvenliğini güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda doğaya da katkı sağlıyor. Tuzlu su bitkileri, tatlı su kaynaklarının aşırı kullanımını azaltırken, kökleriyle kıyı erozyonunu da engelleyebiliyor.
Uzmanlara göre, tuzlu suyla tarımın küresel ölçekte yaygınlaşması halinde okyanuslar, bir tehdit olmaktan çıkarak dünyayı besleyen bir kaynağa dönüşebilir.
Uzmanlara göre, tuzlu suyla tarımın küresel ölçekte yaygınlaşması halinde okyanuslar, bir tehdit olmaktan çıkarak dünyayı besleyen bir kaynağa dönüşebilir.









