Nakil sonrası çevredeki dokularla bütünleşen damarlar, kısa sürede yeni kılcal damar ağlarını oluşturarak kalp atışına ve kan basıncına doğal damarlar gibi tepki veriyor. En dikkat çekici özellikleri ise — vücut büyüdükçe bu damarların da büyümesi. Bu sayede doğuştan kalp rahatsızlığı bulunan çocuklar için her büyüme döneminde tekrarlanan riskli ameliyatlara gerek kalmayabilir.
Bilim insanlarının uzun süredir karşılaştığı en büyük engel, yapay damarların sertleşmesi ve bağışıklık sistemince reddedilmesiydi. Metal stentler veya plastik greftler sıklıkla iltihaplanma, pıhtı veya tıkanmaya yol açıyordu. Ancak Güney Koreli araştırmacılar, geliştirdikleri özel nano kaplama teknolojisi sayesinde bu sorunu ortadan kaldırdı. Bu kaplama, damar yüzeyine vücudun kendi hücrelerini çekerek doku yenilenmesini başlatıyor ve bağışıklık sisteminin saldırmasını engelliyor. Sonuçta damar, zamanla hastanın kendi dokusundan ayırt edilemez hale geliyor.
Milyonlarca kalp ve damar hastası için bu gelişme, damar tıkanıklıklarının onarılabildiği, organların yeniden kanlanabildiği yepyeni bir tıbbî çağın habercisi.
Seul laboratuvarlarından yükselen bu yenilik, insan bedeninin kendi yaşam yollarını yeniden inşa edip büyütebildiği bir geleceğe ışık tutuyor.







