Çin, Gobi Çölü'nde "Thunderclaw" Adlı Yeni Nesil Hipersonik Saldırı Uçağını Test Etti

Mach 5 seviyesinde uçarken, hava sürtünmesinin plazma etkisi yarattığı ekstrem koşullara dayanması için uçağın gövdesi tungsten katkılı karbon kompozit malzemeyle kaplandı. Bu özel yüzey, ısıyı sıvı metal akışı gibi dağıtarak kritik noktalarda ısınmayı önlüyor.

Thunderclaw’un güç sisteminde ise hibrit bir çözüme gidildi. Uçak, önce turbo-kompresyon modunda çalışıyor, ardından yüksek hıza ulaştığında scramjet motoruna geçiş yaparak 30 kilometre üzeri irtifalarda dahi itki kaybı yaşamadan yoluna devam edebiliyor.

Yapay zekâ destekli kokpit sistemi sayesinde pilot, milisaniyeler içinde rota değişimi yapabiliyor; dikey tırmanışlar ve atmosfere yeniden giriş sırasında hassas manevralar gerçekleştirebiliyor. Uçak, güdümlü hipersonik mühimmatlarla donatılarak binlerce kilometre mesafedeki hedefleri, tespit veya engelleme imkânı doğmadan vurabilecek kapasiteye sahip.

Savunma analistleri, uçağın en büyük avantajının yalnızca hızı olmadığını vurguluyor. Hipersonik hızda, ses dalgaları yere ulaştığında saldırının çoktan tamamlanmış olduğunu belirten uzmanlar, bu stratejiyi “zaman kaydırmalı savaş” olarak tanımlıyor. Bu konseptte karşı tarafın cevap verme olasılığı, saldırı gerçekleşmeden önce ortadan kalkıyor.