İddiaya göre küçük H. B., başarılı tamamlanan bir tonsillektomi (bademcik ameliyatı) sonrası taburcu edildi, ancak ameliyattan 4 gün sonra ateş, ağrı ve beslenememe gibi belirtilerle yeniden hastaneye başvuruldu. Hastanedeki müdahaleler sırasında gece saatlerinde ağızdan kan gelmesi üzerine çocuğun solunum yolu tıkanmış; bu durumun beyne oksijen gitmemesine yol açtığı ve çocuğun kalıcı şekilde engelli hale geldiği iddia edildi. Aile, ameliyatı yapan Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı doktor ile özel hastaneye “malpraktis / tıbbi usulsüzlük” gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat davası açtı. ---Mahkeme Kararı: 39 Milyon TL’den 108 Milyona Yaklaşan Tutarİlk derece mahkemesinde bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada, avukat ücretleri hariç tutularak yasal faizler eklenmiş şekilde yaklaşık 39 milyon TL tazminat tutarı belirlendi.
Karar, özellikle tıp dünyasında “bir hekimin ömrü boyunca kazanamayacağı tutarın tek davada yüklenmesi” görüşüyle büyük tartışma yarattı. ---Tepkiler, Hukuki Süreç ve EtkileriDoktorun avukatı, verilen tazminat tutarının “şimdiye dek tıp davalarında belirlenen en yüksek miktarlardan biri” olduğunu savunurken, mahkemenin karar duruşması sonrası istinaf yoluna başvuracaklarını açıkladı. Tıp camiasında bazı uzmanlar bu tür yüksek tazminat kararlarının hekimleri defansif tıbbı tercih etmeye zorlayabileceğini, ameliyat ve riskli girişimlerden kaçınma eğilimini artırabileceğini ifade ediyor. Türk Tabipleri Birliği ve diğer hekim sendikaları, tıbbi müdahalelerle ortaya çıkabilecek komplikasyonların “kötü uygulama”dan ayrılması gerektiğini, mesleki sigorta sistemlerinin bu tür riskleri yeterince karşılamadığını vurguluyor. Kararla birlikte, sağlık hukuku açısından “ölçülülük ilkesi”, tıbbi hata ile doğal komplikasyon arasında sınırların belirlenmesi ve hekim sorumluluğunun sınırlanması gibi konular yeniden gündeme geldi.
Karar, özellikle tıp dünyasında “bir hekimin ömrü boyunca kazanamayacağı tutarın tek davada yüklenmesi” görüşüyle büyük tartışma yarattı. ---Tepkiler, Hukuki Süreç ve EtkileriDoktorun avukatı, verilen tazminat tutarının “şimdiye dek tıp davalarında belirlenen en yüksek miktarlardan biri” olduğunu savunurken, mahkemenin karar duruşması sonrası istinaf yoluna başvuracaklarını açıkladı. Tıp camiasında bazı uzmanlar bu tür yüksek tazminat kararlarının hekimleri defansif tıbbı tercih etmeye zorlayabileceğini, ameliyat ve riskli girişimlerden kaçınma eğilimini artırabileceğini ifade ediyor. Türk Tabipleri Birliği ve diğer hekim sendikaları, tıbbi müdahalelerle ortaya çıkabilecek komplikasyonların “kötü uygulama”dan ayrılması gerektiğini, mesleki sigorta sistemlerinin bu tür riskleri yeterince karşılamadığını vurguluyor. Kararla birlikte, sağlık hukuku açısından “ölçülülük ilkesi”, tıbbi hata ile doğal komplikasyon arasında sınırların belirlenmesi ve hekim sorumluluğunun sınırlanması gibi konular yeniden gündeme geldi.








