Süreç, milyonlarca kalp kök hücresinin kolajen bazlı bir iskelet üzerinde kültürlenmesiyle başlıyor. Bu iskelet, kalbin doğal lifli yapısını taklit ediyor. Hücreler büyüdükçe tabakalar halinde organize oluyor ve elektriksel impuls üretebilen kasılabilir dokuya dönüşüyor. Transplantasyon sonrası yama, hastanın kalbiyle uyumlu şekilde atmaya başlıyor, skar dokusunu azaltıyor ve kan pompalama gücünü artırıyor.Ön klinik deneylerde, hasarlı kalplerde yalnızca birkaç hafta içinde yaklaşık %50 oranında güç kazanımı sağlandığı rapor edildi. Daha da önemlisi, yama zamanla orijinal kalp dokusundan ayırt edilemez hale geliyor; böylece hastanın kalbi kendi kendini içeriden onarabiliyor.Bilim insanları gelecekte bu yamaların gerçek zamanlı kalp izleme sensörleri ve adaptif pace (ritim ayarlama) sistemleri ile donatılabileceğini belirtiyor. Uzmanlara göre bu gelişme, rejeneratif kardiyoloji alanında atılmış en önemli adımlardan biri ve kalp nakline gerek kalmadan, insanlara kendi kalplerini yeniden kazanma şansı sunuyor.
Sağlık
Yayınlanma: 10 Ekim 2025 - 15:11
Kalple Birlikte Atan "Yaşayan Kalp Yaması" Geliştirildi
İsviçreli biyomedikal mühendisler, kalp krizi sonrası hasar gören dokuları onarabilen devrim niteliğinde bir “yaşayan kalp yaması” geliştirdi. Tamamen laboratuvarda üretilen insan hücrelerinden oluşan bu ince ve esnek yama, implante edildiğinde kalbin ritmiyle senkronize şekilde atıyor. Zamanla vücutla bütünleşerek kaybolan kas dokusunu ve damar işlevlerini geri kazandırıyor.
Sağlık
10 Ekim 2025 - 15:11
İlginizi Çekebilir









