Yeni kalp kapağı, kriyojenik (dondurularak korunmuş) formda saklanabiliyor ve vücut ısısı ile kan akışını algıladığında yeniden “canlanıyor”. Bu sayede yıllarca depolanabilen kapak, ameliyat anında çözdürülerek hemen kullanılabiliyor.Malzeme, bağışçı dokulardan elde edilen kolajen ve elastin liflerinden oluşuyor. Doku, bağışıklık sistemini tetikleyen hücrelerden arındırılırken, doğal hücre iskeleti korunuyor. Kapak vücuda yerleştirildiğinde, hastanın kendi hücreleri bu yapının içine göç ederek canlı dokuyu yeniden oluşturuyor. Bu sayede özellikle çocuk ve genç hastalarda tekrar operasyon gerekliliği ortadan kalkıyor, çünkü kapak vücutla birlikte büyüyüp uyum sağlıyor.Hayvan deneylerinde, bu “yaşayan kapak” dokusunun 90 gün içinde tamamen bütünleştiği, yüksek basınç altında dahi kusursuz şekilde çalıştığı gözlemlendi. Üstelik, kan pıhtılaşması veya antikoagülan ilaç ihtiyacı da bulunmuyor; bu da hem iyileşme süresini kısaltıyor hem de komplikasyon riskini azaltıyor.Uzmanlar, bu gelişmenin statik implantlardan rejeneratif (kendini yenileyen) implantlara geçişin öncüsü olduğunu belirtiyor. Kanada’nın bu buluşu, artık sadece tamir eden değil, yaşayan tıbbi cihazların dönemini başlatabilir.
Klinik deneylerin başarıyla sonuçlanması halinde, bu “yaşayan kalp kapağı”nın kalp cerrahisinde devrim yaratarak, kalp nakillerinde bir “yeniden doğuş” çağını başlatması bekleniyor.
Klinik deneylerin başarıyla sonuçlanması halinde, bu “yaşayan kalp kapağı”nın kalp cerrahisinde devrim yaratarak, kalp nakillerinde bir “yeniden doğuş” çağını başlatması bekleniyor.









