"Kendi Kendine Güçlenen" Yapay Kemik: Tıpta Yeni Bir Dönüm Noktası

Bilim insanları, bu başarının sırrının “biyolojik olarak aktif seramik” yapısında yattığını belirtiyor. Malzeme, gözenekli ve biyolojik olarak çözünebilen bir iskelet içerisine yerleştirilen canlı osteoblast hücrelerinden — yani kemik oluşturucu hücrelerden — oluşuyor. Vücuda yerleştirildikten sonra bu hücreler, uygulanan mekanik baskıyı algılayarak gerçek kemik dokusu üretmeye başlıyor. Zamanla yapay iskelet, doğal kemikle bütünleşen canlı bir dokuya dönüşüyor.

Erken dönem hayvan deneyleri, bu yapay kemiklerin vücutla mükemmel uyum sağladığını ve metal implantlarda görülen kırılganlık sorunlarını ortadan kaldırdığını ortaya koydu. Titanyum ya da kalsiyum bazlı dolgulardan farklı olarak, bu yeni malzeme zamanla aşınmak yerine daha da güçleniyor.

Uzmanlara göre bu gelişme, kırık tedavileri, omurga onarımları ve kemik kanseri ameliyatları geçiren hastalar için kalıcı iyileşme anlamına geliyor. Ayrıca, ikinci bir ameliyata duyulan gereksinimi de ortadan kaldırabilir.

Amerikalı mühendislerin “yaşayan kemik” projesi, mühendislik ve biyolojiyi benzersiz bir şekilde birleştirerek insan vücudunun doğal iyileşme gücünü teknolojiyle buluşturuyor. Bu buluş, insan yapımıyla doğanın sınırlarını birbirine yaklaştıran en ileri adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.