Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Çorum’un ardından Çankırı’ya geçerek vatandaşlarla bir araya geldi.Çankırı’da da sevgi seli ile karşılanan Yavaş, “Siz toplumun yarısını sizin gibi düşünmediği için sürekli olarak azarlıyorsunuz.Bir devlet adamının kendisinin maaşını ödeyen insanları azarlama hakkı var mıdır? Olamaz!” dedi.Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, seçime sayılı günler kala Türkiye’nin dört bir yanını gezerek halka buluşmaya devam ediyor.Yavaş, Çorum’un ardından Çankırı’ya giderek vatandaşlara seslendi.“YÖNETİM DEĞİŞECEK DİYE İNSANLARIN KUTUPLAŞMAMASI LAZIM”“Cumhuriyet’in Başkentinden sizlere selam getirdim. Ankara’yı Ankara’da yaşayan Çankırılılar birlikte yönetiyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Mansur Yavaş, “Ankara’da seçime giderken şu anda Türkiye’de siyasetin yaşadığı kötü dili, nefret dilini gördük, yaşadık.Seçildiğimiz akşam rozetimizi çıkardık. 6 milyon Ankaralının başkanı olacağımızı ilan ettik. Oy versin vermesin herkese hizmet ettik. Türkiye’de de aynısı olması lazım. Bir yönetim değişecek diye insanların kutuplaşmaması lazım.Sonuçta herkesin bir iradesi var. Cenabı Allah 7,5 milyar insanı hepsini birbirinden farklı yaratmış. Parmak izi de görüntüsü de farklı…Elbette huyu suyu da farklı… İnsanların farklı düşünmesi gayet normal… Cenabı Allah böyle yaratmasaydı, hepimizin robot olması lazımdı. Bu nedenle oy versin vermesin, herkesin başımızın üstünde yeri olması lazım” dedi.“SİZİN GİBİ DÜŞÜNMEYENLERE HAKARET EDEMEZSİNİZ”Ankara’daki rant düzenine son verdiklerinin altını çizen Yavaş, “Yürütülen siyaset korku ve nefret siyasetine döndü. Sizin gibi düşünmeyenlere hakaret edemezsiniz.Onlara saygı duymanız gerekir. Onlar da vergi veriyor, çocuklarını askere gönderiyor. Onlar da bu ülkeyi en az sizin kadar seviyor. Korku siyasetini bırakın” dedi. Ankara’da ilk kez hayata geçirdikleri kırsal kalkınma destekleriyle çiftçileri kalkındırdıklarını belirten Yavaş, “Anadolu kuraklaşıyor. İklim krizi nedeniyle aç kalacağız.Dünyada kendi kendine yeten ender ülkelerden biriydik. Ne oldu bu tarım politikalarına da insanlar çiftçiliği bıraktı? Hep aynı yere oy verirseniz bu durum değişmez” dedi.“PAHALI MARKALARIN ESİRİ OLDULAR”“Terörle iş birliği yapılıyor, diyorlar” diyerek sözlerine devam eden Yavaş, şöyle konuştu:
“Cumhur İttifakı’na karşı tek kötü lafımız yok ama maşallah yemediğimiz laf yok; ‘illet, zillet, hain’…Hepimizin çocuğu askere gidiyor, vergi veriyoruz. Bu ülkenin insanlarıyız, bu ülke için çalışıyoruz. Bu lafları hak etmiyoruz. İyi bir Müslümanın ağzından bal damlar, yalan söylemez. Menfaat için iftira atmaz.Bunun vebali yok mu? Pahalı markaların esiri oldular. İş başına gelirken ‘bir lokma bir hırka bizim dünya malıyla işimiz yok’ diyorlardı. Devletin uçaklarıyla propaganda yapıyorlar. Devletin tüm mallarını kendi partilerinin malı sanıyorlar. Ben hakkımı helal etmiyorum.”“HAKSIZLIĞIN KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR”Yavaş, “Gençler bir şey istese azarlıyorsunuz yediğine, içtiğine karışıyorsunuz. Bu ülkede aç yok diyorsunuz. Halkın içine girin ve gerçekleri görün. Bu düzenin devam etmesini istedikleri için hala hakaret ediyorlar.Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır. Kim yaparsa yapsın haksızlığı, hep beraber karşı çıkmamız gerekiyor. Bu ülkedeki gençler çok iyi yetiştiler. Artık gençlere akıl vermeyi bırakın da gençleri dinlemeye bakın onların aklına ihtiyacınız var.Onları değerlendirirseniz bu ülke çok daha iyi kalkınır” ifadelerini kullandı.“DEVLET ADAMI KENDİSİNİN MAAŞINI ÖDEYEN İNSANLARI AZARLAYAMAZ”Birinci turda seçimi bitirme çağrısında bulunan Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Ben Ankara’da oy versin vermesin bir Allah’ın kulunu ayırmadım. 4 yıl boyunca bir tek kötü sözümü bulamazsınız. Onları kazanmak için uğraşırım.Siz toplumun yarısını sizin gibi düşünmediği için sürekli olarak azarlıyorsunuz. Bir devlet adamının kendisinin maaşını ödeyen insanları azarlama hakkı var mıdır? Olamaz! Bütün bakanların da maaşını siz ödüyorsunuz, oraların sahibi sizsiniz.İnsanların artık yaşamına karışmayın. 21 yıllık hükümet artık vaat değil icraat yapmalı. Bu saatten sonra yapabilecekleri bir şey kalmadı. Bu kadar genç hiçbir zaman siyasette yer almadı. Haklarını arıyorlar.Geleceklerine sahip çıkıyorlar. Nasıl Millet İttifakının bütün belediyelerinde insanlar mutluysa oralara bereket ve huzur geldiyse Türkiye’nin her yerinde öyle olacak.”
“Cumhur İttifakı’na karşı tek kötü lafımız yok ama maşallah yemediğimiz laf yok; ‘illet, zillet, hain’…Hepimizin çocuğu askere gidiyor, vergi veriyoruz. Bu ülkenin insanlarıyız, bu ülke için çalışıyoruz. Bu lafları hak etmiyoruz. İyi bir Müslümanın ağzından bal damlar, yalan söylemez. Menfaat için iftira atmaz.Bunun vebali yok mu? Pahalı markaların esiri oldular. İş başına gelirken ‘bir lokma bir hırka bizim dünya malıyla işimiz yok’ diyorlardı. Devletin uçaklarıyla propaganda yapıyorlar. Devletin tüm mallarını kendi partilerinin malı sanıyorlar. Ben hakkımı helal etmiyorum.”“HAKSIZLIĞIN KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR”Yavaş, “Gençler bir şey istese azarlıyorsunuz yediğine, içtiğine karışıyorsunuz. Bu ülkede aç yok diyorsunuz. Halkın içine girin ve gerçekleri görün. Bu düzenin devam etmesini istedikleri için hala hakaret ediyorlar.Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır. Kim yaparsa yapsın haksızlığı, hep beraber karşı çıkmamız gerekiyor. Bu ülkedeki gençler çok iyi yetiştiler. Artık gençlere akıl vermeyi bırakın da gençleri dinlemeye bakın onların aklına ihtiyacınız var.Onları değerlendirirseniz bu ülke çok daha iyi kalkınır” ifadelerini kullandı.“DEVLET ADAMI KENDİSİNİN MAAŞINI ÖDEYEN İNSANLARI AZARLAYAMAZ”Birinci turda seçimi bitirme çağrısında bulunan Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Ben Ankara’da oy versin vermesin bir Allah’ın kulunu ayırmadım. 4 yıl boyunca bir tek kötü sözümü bulamazsınız. Onları kazanmak için uğraşırım.Siz toplumun yarısını sizin gibi düşünmediği için sürekli olarak azarlıyorsunuz. Bir devlet adamının kendisinin maaşını ödeyen insanları azarlama hakkı var mıdır? Olamaz! Bütün bakanların da maaşını siz ödüyorsunuz, oraların sahibi sizsiniz.İnsanların artık yaşamına karışmayın. 21 yıllık hükümet artık vaat değil icraat yapmalı. Bu saatten sonra yapabilecekleri bir şey kalmadı. Bu kadar genç hiçbir zaman siyasette yer almadı. Haklarını arıyorlar.Geleceklerine sahip çıkıyorlar. Nasıl Millet İttifakının bütün belediyelerinde insanlar mutluysa oralara bereket ve huzur geldiyse Türkiye’nin her yerinde öyle olacak.”