Yeni deri grefti, biyoyazıcı (bio-printer) teknolojisiyle üretilen kolajen ve insan deri hücrelerinden oluşuyor. Bu hücreler, doğal derinin yapısını taklit eden özel bir düzenle yerleştiriliyor. Uygulandığı bölgede vücut dokusuyla tamamen bütünleşen greft, klasik deri nakillerinde oluşan fibrotik yara dokusunu engelleyerek hem görünümü hem de işlevi eski haline getiriyor.Gelişmenin sırrı, hücreler arası iletişimde yatıyor. Geleneksel yöntemlerde vücut, grefti yabancı madde olarak algılarken; Japon araştırmacıların yöntemi, fibroblast ve keratinosit hücrelerinin birbiriyle “konuşmasını” sağlıyor. Bu iletişim, doğal deri yapısının —kıl kökleri, gözenekler ve pigment hücreleriyle birlikte— yeniden oluşmasına imkân veriyor.Tokyo Üniversitesi ekibinin yanık ve cerrahi hastalar üzerinde yaptığı denemelerde, sonuçlar doktorları şaşırttı: hiçbir görünür iz kalmadı, deri esnekliğini ve dokunma hissini tamamen geri kazandı. Yeni doku, sıcaklık değişimlerine bile doğal cilt gibi tepki verdi.Uzmanlara göre bu teknoloji yalnızca tıpta değil, rekonstrüktif cerrahi, askeri yanık tedavileri ve biyoteknolojik protez kaplamaları gibi alanlarda da devrim yaratabilir. Japon bilim insanları, bu buluşun insanlığı “izsiz bir geleceğe” taşıyabileceğine inanıyor.
Sağlık
Yayınlanma: 28 Ekim 2025 - 00:07
Yara İzini Tamamen Yok Eden "Canlı Deri Grefti"
Japonya’da bilim insanları, tıp dünyasında çığır açacak bir buluşa imza attı. Tokyo Üniversitesi’nden biyomühendisler, derin yaraları iz bırakmadan iyileştiren “canlı deri grefti” geliştirdi. Uzmanlara göre bu yenilik, uzun yıllardır tıpta “imkânsız” olarak görülen yara izsiz doku yenilenmesini gerçeğe dönüştürüyor.
Sağlık
28 Ekim 2025 - 00:07
İlginizi Çekebilir







